Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"SIZE BIR MESAJIM VAR"

"...Rimbaud ölmüştür; Paterne Berrichon ve Isabelle Rimbaud da ölmüştür; can sıkıcı kişiler yok olmuştur, ölü küllerinin saklandığı mahzendeki küçük kutular gibi, duvarlar boyunca, raflar üzerine yerleştirimiş küçük tabutlar kalmıştır geriye.  Münekkidin hayatı iyi değildir, karısı ona gerektiği gibi değer vermemektedir, oğulların nankör, ay sonları sıkıntılıdır. Ama evdeki kitaplığa girmek, bir kitap alıp açmak: her zaman mümkündür. Kitaptan hafif bir mahzen kokusu çıkmaktadır ve, eleştirmenin okuma adını vermeye kararlı olduğu garip bir işlem başlar. Bir bakıma, bur bir kendine mal etmedir; yeniden canlanabilmeleri için bedeninizi ölülere ödünç verirsiniz..."

Efendi İle Uşağı-Bir Toprak Sahibinin Sabahı

Resim
Bugün yazacağım blog hepimiz bildiği ve Rus edebiyatının önderlerinden sayılan Tolstoy'un iki hikayesini birleştirdiği kitap hakkında olacak. Kitabımız 1895 yılında ilk defa okurlarıyla buluşuyor. Dönemi Tolstoy bize çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Kitabı okurken sanki o dönemde orada siz varmışsınız gibi hissediyorsunuz. Eee Tolstoy okuyup da o dönemleri hissetmemek olmazdı zaten. Tolstoy eserlerini her zaman kendime daha yakın hissettiğim için olsa gerek çok kolay bir şekilde dilini anlayıp okuyabiliyorum. Bunda kitabımızı Türkiye İş Bankası Yayınları için Rusça aslından çeviren Ayşe Hacıhasanoğlu'nun da çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Peki kitabımız bize neyi anlatıyor? Kitapta iki ayrı hikayemiz var fakat çıkaracağımız mesajlar neredeyse aynı. Benim daha çok hoşuma giden hikaye ise Bir Toprak Sahibinin Sabahı. Bu yüzden ilk olarak bu hikayede başlamak istiyorum. Prens Nehlüdov üniversite 3. sınıfı bitirdikten sonra teyzesine bir mektup yollayarak artık okumayaca